17 Mart 2020 Salı

Orta Dünya'nın doğusunda sen

Dudaklarını yürümeden ölmem
Ciğerlerimde menengiç besliyorum da
Sen yoksan da gözlerin varlar
Tüm şiirlerimi eviyeye bırakıyorum;
Bir gün dönüp temizlerim bakarsın

Sen varsın ya çünkü bu rayiha dudak uçuklatıyor
Teraziler mongollara ne fayda
Onlar da Han'ın soyundandı misal
Şimdi soyunmuş, endemik bir türün tüyünden ucuz posterlere biletler aşikar
Us saraylara da gerek
Ve sen
Bana

-Enes Bozkurt

13 Mart 2020 Cuma

Ekseriyetle dönülmüyor bu safsatadan

Cefapişe söndür ki aklım aç güneşine
Kaybediyorum keza böyle
Nalbura takılıyorum, şeritlerden görüyorum yaşça büyük abilerin camlarına
Gömüldü izi çıkar sonra
Her şey teorik, hepsi safsata
Bu pişmanlığın ah yanımda olsanı

Olması gereken hiçbir şey değil bu
Korktuğum için kaçıyorum ya senden
Sen kaçma diye
Başka pişmanlıklar yaşamadan evvel seni tatmalıyım
İstanbul'u dudaklarınla adımlayalım
Yastığımızı alıp stadyumlara gidelim
Ne olur koca İzmir küçücük olursa bize
Tekerleklerime nasır bağlarım

Şimdi uyuyorsun ya sen
Uyan, uyan da bak Kadıköy ayaklarımızın altına gri çarşafları seriyor yürüyelim diye
Ben biliyorum
Ben biliyorum dememem gereken taksirleri
Bir gün ağlıyor
Koca bir gün ağlıyor parmaklarıma ya
O yüzden bilmiyorum ağlamak ne demek

Kendimi üzdüm
Şimdi bilmiyorum da sen,
Nasıl olursa
Ne

-Enes Bozkurt

Sen benim en fevkalade tercihimsin

İndin mi?
Meraktan çatlıyor dudaklarım
Bu hissi Amerikan filmlerinde görmüştüm
Anlamsız, tuhaf gerilimi
Mahallemde bir Eyfel Kulesi var, bundan birkaç kilometre uzağa tekabül ediyorsun
Sana seni soramıyorsam bu Age of Empires'ı yaratanların suçu
Sağlıklı bir zihnim olmayışından

Hakkında yazdıkça bana beni hırpalarım
İnceldiği yerden kopsun
Kopsun ayaklarımın bu zeminle bağı
Kopsun kara curnatası güneşi tuttukça bedenime
Ters giden bir şeyler; benim ve şu açık mavi uzvum
Söyleyeceklerim bu kadarla sınırlı değil

-Enes Bozkurt

12 Mart 2020 Perşembe

Without you Mrs.

Sen konuş ben dinlemek istiyorum
Dudaklarının bir çok görevi var
Tavernalar uzaklaşıyor seans seans
Otobüsler kalkıyor Pasifik duraklarından
Ama hiçbir anlamı kalmayacak sen bunları okuduktan sonra
Bilsem de yazıyorum, yazıyorum ki gör
Gör, başka kadınlar nasıl başkaları olmaktan çıkıyor aniden
Başka adamlar, başka insanlar
Sen ve ben başkalarıydık bir zamanlar

Ben dobralaşınca bunu düşün
Düşün ki bir şeyler koyalım ömrümüze

-Enes Bozkurt

11 Mart 2020 Çarşamba

Her kez hata yapar herkes

Sigaramı yudumlayıp kaybolamazsın
Çünkü aşıklar yapardı bu saçmalığı
Sadece ne yaptığımı bil istiyorum
Çünkü çok yavaş öldürüyoruz birbirimizi
Her bir saniyesinde bir hataya gebeyiz
Ve bu genetik

Romantik değil, biraz avareyim
Ne yapmak istersem o aslında yaptığım
Bana karşı gelme
Çünkü bu hem beni sorgulatır, hem de anlamsız soru işaretlerim olur doğruca
Koşup sana gelmek ne zor eylem

Hele bir saat okunu bana çevirdiğinde
Unutmak istediklerimi sana unutturacak olmak rahatlatır ancak
Saf güzar denklemimde modayı çok sesli kullanıyoruz
Ve bu böyle iyi kalacak
Çünkü anılar biriktikçe boğazlarım ağrıyor
Bu da hoşsohbet kadınların kelimeleri teker teker düşüyor anlamına gelir

Hem ayrıca doğal olarak sen benimsin
Ellerin de
Ve gözlerin minimal tiyatrolar çeviriyor görüyorum
Sahnesi koca bir orman bahçesi, içinden iki farklı nehir akıyor
Ben görüyorum ve bu beni delice korkutuyor

-Enes Bozkurt

10 Mart 2020 Salı

Metrolar dünyaya sulh getirebilir

Bu günlerde aşık adamlar gibi davranıyorum
Ben değilim
Ben; birasını içen, sigarasını duvarlara söndüren bohem bir şairim
Ve yarın geceden itibaren aklıma kurt düşecek
Her insan hata yapabilir ama sen her insan değilsimm
Her insan olsaydım aşık bir adam yazardı buraya

Şimdi bu sikik hayatın etimolojik kökenine inanıyorum ve ne göreyim
Birkaç fanatik sarıp içiyor minvalleri
Gerekli ya da gereksiz; biliyorsan bu kın çıkartır gökyüzüne
Ne Amerika bir şair görür Bukowski dışında
Ne de Yeşilırmak'ı geçebilmiştir

Bunu yapmayı seviyorum

-Enes Bozkurt

İris çapında bir mizansen

Uyandığımda ilk sana koşuyorum
Gözümü kapattığımda berrak gözlerin;
Sanki karşımdaymışcasına
İçiyorum ki daha net ol
Bu bulanıklığın arasında

Gözlerim gözlerine değiyor
Sen uzaktayken elim eline
Seni kaybetmek imkansız geliyor
Bu Kozyatağı'nda adıma ağıtlar sıralamaktan daha ürkünç bir varsayım
Ve bunun içinde bir konferans salonuna tabiyiz
Beni tanıyor musun?

Sen korkuyorsun sanki
Ama benim sana söylemek istediklerim var
Söylemiyorum ki; ben de korkuyorum
Kendimi sende kaybetmekten

-Enes Bozkurt

9 Mart 2020 Pazartesi

Sen sandım duvarlara sarıldım

İnsanların yere göğe sığdıramadığı aşk kavramını ben sana defalarca sığdırdım
Her bir saç teline sığdırdım
Gözlerinin her bir çimenine sığdırdım
Her parmağının ucuna sığdırdım
Şimdi seni yere göğe sığdıramıyorum

-Enes Bozkurt

5 Mart 2020 Perşembe

Kendine bir bak, iyi, tamam mı

Şiir yazmaya burda başlamıştım
Tam bu balkonun bu kapısının bu ötesinde
Komunist saçlı bir abonenin dürtüsüyle
Sen tanırsın bebeğim, ben tanıyamıyorum

Çok sigara içiyorum
Dostlarım da demişti
Bir yıl bir ömrün üçte biridir bazen
Yaşlılar da ölür, 16 yaşındaki şövalyelerle
Ve bir bakmışsın sabah olmuş
Sevgilin uyumuş, karanlık karanlıklara gömülmüş
Top koşturan yelkenlerin çakmaklarını alıp San Diego'dan Los Angeles'a şortlarıyla yürüdüklerini biliyor muydun?
Özlendiğini de bilmiyorsun

Korkuluksuz bir balkonu düşledin mi hiç
Kiracısı korkulukları söküp götürmüştür belki
Birkaç gündür intiharı düşünen birinin orada bulduğunu kendini
Atlamak için düşünmesine gerek kalmazdı;
Bütün şartlar hazır;
Kader dürtülemesi

Şimdi bu soğuk havada,
Bıyıklarımı yırtarak metaforlara boğuluyorum
Bu körfez var ya bu körfez, geceleri gözlerin
Ruhumu kesen etezyenin soyut varlığına
Ve varlığına
Ve varlığına

Pembe kumaşlarla yazıyorum sana bu şiiri
Bazı şarkılarda adından bir parça geçtiğini hatırlıyorum
Gözlerin her gün Marmara'yı besliyor;
Böyle olması ciğerlerimi
Ve yazıyor olmam benden çok parça eksiltiyor
Günbatısını bekliyorum

İlk şiirimi burda yazmıştım, birkaç sene önce
Karabağlar'da herhangi bir caddenin herhangi bir apartmanının herhangi bir dairesinin herhangi bir yerinde
Ve herhangi bir araba o caddeden geçti ve herhangi bir araba daha
Herhangi bir adam sigarasını birkaç cadde ötede söndürdü
Herhangi bir sigara daha yaktı birkaç saat sonra
Herhangi bir kadın herhangi birinden çakmak rica etti
Herhangi biriyle tanıştım, herhangi biriyle vapura bindim
Herhangi biriyle herhangi bir zamanda Karşıyaka'ya indik
Herhangi kimseler ve herhangi zamanlar geçti
İlk şiirimden bu yana
Sen herhangi bir şiire yazılabilecek bir susun
Üstelik çengel bulmacalar da adından söz ediyor

-Enes Bozkurt 

Kelimeleri kutuya at

Bir pazar sabahı
Aklımda değilse yolum
Yolum...
Var mı?
Ya bir toz taneleri bir araya gelip kocaman olur da
O zaman hayat hayat olur, biz ardiyeci

Bir pazar sabahı Kadıköy'den yola
Önce Ataşehir sonra bir kaç üniversite
İçmek için yer arayan iki kaybolmuşuz
Da
Bu dünya niye dönüyor bu sahaflarda?

Galaksi
Dünya
Dünya soğuk
Bir bira açmalı şakaklarına
Vapurları bindirelim hoşçakalsınlar
Ne anlatıyor Konfüçyus da

Denizler gerçekten soğuksa
Soğuksa atlamamalıyız
Dönüp kaybolamayız yine sokaklarda

-Enes Bozkurt 

4 Mart 2020 Çarşamba

Hangi birini anlatayım

Gözlerin fayanslardan yırtıklar taşır
Ataşehir sapağından sapmış bir Göztepe yolcusu gibi:
Çığlıklarımı öyle susma, damarlarım benim arkadaşlarıma taahhütler sunmuştu oysa

Bir insan nasıl sadece kalp değilse bir insan olmadığı gibi
Sen babamdan daha girişkendin ben hakkında
Bir şehri tersinden cümle etmek
Bir senaryo değildir yağmur yağsa bile
Ve yağdıkça Ankara da kıpkırmızıya bulanıyor

Beni dinle, beni duy, beni gör
Tren kalkıyor ve en az 5 şehir geziyor
Layığı olduğu kadar barlar da hemşirelere gebe
Ve tam duymamam gereken bir şey oluyor
''Adımla sesleniyor birine bir kül perisi''
Merdivenlerden çıkarken seni görüyorum
Da, sen sanki bir başkasıymışcasına

İnsanlardan bahsediyorum
Arkadaşıma kendimden bahsediyorum
Bir bira, sonra?
En son hatırladıklarım da bunlar
Bazen duygularımı kaybediyorum
Sonra hiç aramadığım bir anda karşıma çıkıveriyorlar
Aydın'a yürüyerek gidiyormuşum gibi

-Enes Bozkurt 

Yaş 18 bir yolun sonu

Yaşlanıyoruz be
Sakalımız çıkmış pistin etrafında
Daha birkaç gün önceye kadar çocuktuk sanki
Anneme sarılınca çocuk hissederdim
Şimdi aynaya baktığımda
Bu surat olduğundan yaşlı gösteriyor
Kimliğime kalsa 3 ay sonra daha 19um
Kimse inanmaz buna!

İlginç bir tesadüftür
2 yıl önce de yazıyordum
Bir şeyler anlatmak istemezsem argümanlarım olmaz şayet
Burada münazara yapmıyorum!
Yaşlanıyorum be

Bu saçın sakalın kesilmesi lazım
Boşlukta kalan cümleler ezilmeli!
Yanıma bir Ankaralıyı alırım ki bu bile bir ilginçtir
Artık vakti geldi
Yaşlanacağız

-Enes Bozkurt 

3 Mart 2020 Salı

Dutluk'ta bırakıyorum

Bohem kalıyorsa anladığım
Bu farklı bir hatta birkaç ışık tanesi serpiyor olabileceğimden değildir
Çünkü saçmaladığımda komik olma içgüdüsü güden arkadaşım;
Kaç kilometre uzak sayılmaz şimdi
Ben Ankara'da İstanbul'lu gördüm mü hatırlamıyorum;
Bu girince sola döndüğün ODTÜ dışında

Baksana bir geçmişim var
Bu değerli ise anlatırım kutsal kulaklara
Ve abarttığımda bazen pişmanlık kafidir
Acıbadem de taksiye biniyor
Ve Marmara diyorsa sarı arabalarıyla Kadıköy'e giden bazenleri var
Bu iş yarım ama bu kadar

-Enes Bozkurt 

Muhakkak hastane ıslanmıştır

Kafamı sokacak bir delik buldum
Ne ayazmış Ankara!..
25 lira uyku
Kütüphanede sabahlayan Egeli battaniyesinden 1 gram dahi bulamıyorsa
Çakmağım yanmıyor, param var, sokakta kaldım
Bulamıyorsa

Ama yarın ben başkaldırıların en kralına başkaldıracak cesareti bulucam
Yarın ODTÜ'nün kapısına Kadıköy'den biraz yüzük biraz defter ve bir çanta getiricem
Şimdi biraz şarkıya bugün 6 defa bindiğim metrodan selam veriyorum
Bu coğrafyanın sadeliğini seviyorum
Büyüklüğünü bide İstanbul'dan uzaklığını
Metro ardısıra bomboş

-Enes Bozkurt

İhtiyaç duyuyorsam bir ihtimal

Bir varlığı öldürmek için başka varlıklara şiir yazılmalı
Bir sevgiliyi unutmak için başka sevgiliye aşık olunmalı
Çünkü içilmeli,
İçildikçe hayıflarım konserin getiremediği kömür, bal ve silahlarımın kabzasını
Süratle dışlanmalı bu suretle var olmayışı efsun sanılan efsal tabakaların
Yaren bilmiyor, kokusu çok hoş balta girmemiş karanlık, kasvetli çiçeklerin
Loş yerlerde

Üstü açık buranın, gel sigara içelim
Kadıköy'de satışa getirmezse bazı arkadaşlarım belki
Kalkar veya otururuz farketmez
Bozuğum yok
Çok da önemli değil eve gidişlerim

Şiir yazmak için otobüs kınını çıkartıp sallıyor bana
Ve dolayısıyla yine gelmiyorsun sen
Biraz eski bir şair olsam gerek ki
Ne yazmandan dem vuruyorum ne aramandan
Çünkü kolaylıkla yapılabilirdi bu muhteşemiyane aziz ellerinle
Fikirtepe'yi geçiyorum, Göztepe'yi çoktan geçtim
AEF'in önünde beklerken kendimi kaybedip aldığımız eski şehrimizde bulabilirim
Bu da bir ihtimal, sen nesin?

-Enes Bozkurt

2 Mart 2020 Pazartesi

Hastalık bu inanç

Efsal süratle aşağı indi
Çünkü sigarası boğazını yakmadan tükürmek istiyordu tüm berrak küfürlerini
Ne Winston içiyordu ne Efes
Becks de sevmezdi, çaya 2 şeker atardı
Bir zamanlar Paris'te...

Duvarlar yazılmış çizilmiş
Bu ahvali tartarsak; biri okula gitmiş
Bir arama yapmalıyım!
Çünkü o kitabı okumasam da ne yapmam gerektiğini biliyorum ablacım

Zaman daralıyor, piyano dinleniyor, sen karşımda bir yerde oturmuştun
Sen de bar taburesinde oturmuştun
Çok anakronik
Savaş, ölüm, tek bir dal sigara
Açlık ve bir atlı daha kapıları kapatmaya geliyor
Mahşer'in alanı kaç metrekare?

-Enes Bozkurt