31 Ocak 2020 Cuma

Yetiş Varşova'yı incittiler

Hiç sekmez bu an
Üsküdarda bir süvari bir sürahi çayı devirdi
5 dakika sonra hareket edecek ayakkabılarım
Lana gel diyor "Hey gel"
Haddini bir mesaj bildiririm
Bir anne konser verdi uçağın kanadında indirim

Maviliği ve yeşilliği kapatıyor gözlükleri
Flulaşıyor özgür kesim
Mavilik özgürlüktü
Bluelaşıyorum özgün kesim

Bir gazetenin 3. sayfasında hayallerimi öldüm
Bulaşıyorum her ikisinden bir pis renge
"Yeter bulaşma rahat bırak"
Buluşuyorum teni mor kızların dudaklarıyla
Bornova abla beni çağırıyor
Balçova çingen kızı

Biraz daha sade olsa mıydım sadece şapelde
Biraz sadece konuşuyorum
Yazarken okunmaktan zevk almam
Ayakkabılarım çoktan hareket etti
12 ya da 5 dakika oldu aşağı yukarı

Anlatımım oldukça düzgün olmalıyım
Yoksa sınavdan geçer değilsin ben
Hürriyet'e Almanca rap transferi bekliyorum
İki ayaklı bir baston taşıdı gazeteyi ve oyunu
Marmara insanı öldürüyor

-Enes Bozkurt

Bazı gecelerden düşünüyorum

Aynı anda kaç kalp kırabilirsin?
Dünya üzerinde senin kadar tatlı bir ay parçası daha yok
Marstan gönderilmiş gibi saçların
Ve ruhum paranormal olaylara seyriliyor

Günah diyor taşıyorum
Günah taşıyorum atımın sırtında
Hazgeçilemez bir hatunsun
-Şair sesinin yankılarından değil bu-
CIA ve Interpol baskı yapıyor seni sevmem hususunda
Ve The Guardian ve yeşil çakram aksine

Makus kaderi makul kılmak bir yazhanede olur
Karşıyaka karşı olmaktan çıkar
Ayaş ayyaş ve ağzında ayaz
Derme çatma bir site olduğunu düşünüyorum
Kedi olmanın verdiği özgüveni taşı

-Enes Bozkurt

Kaliforniyumun Kalifornuyum

Bütün noktalama işaretleri cehenneme gitmek zorunda
Bugün bir şiir daha yazmıştım
Vasat bir şiirdi, adın geçene kadar
Bunu bir şaire atfediyorum

Yavan kartlarım var
Pardon iskambil kartı geçiyor mu?
Çengelköy daha kumarbaz burdan

Gökyüzü parçalı bulutlu
Hava durumuyla alakası yok
Bulutlardan intikam alacakmış Achilles
Önce öldürüldü sonra var oldu sanki

Bak tam da yeriyken
Kadınlar eline kalem almadan şiir yazabilir
Ama marifet bunda değil;
Sanırım Gratiste

Düzeltme,
Bu şiir depozitoludur

-Enes Bozkurt

30 Ocak 2020 Perşembe

Yazılımdan yazılım yok

Bir parça gece bekliyorum
Bir parça her parçamı 5 parçaya parçalar
Plüton'da keraat vakti

Güneş altında şiir yazabilirdim eskiden
Gündoğan terasında dünyaya bıraktığım naylon harfleri hatırlıyorum
O zamanlar güneşin batarken ateş ettiği renk daha farklı, daha güzeldi
Hiç bir zaman romantik olmadı

Şehir değiştir makus develerin atlı hörgüçleri
Bir kaç kat çerçeveletiyorum ardarda
Sırtaki, levrek, rakı, deniz kenarı, tahtalar beyaz
Adalardan midilli geliyor bir adet
Ağzında sakızı

Okul biter, kalem kırılmış, trene atlar Eskişehir
Bir 9 saat alır tüm oyunları bitirmem
Hatırlıyor musun sevgilim; biz hiç lunaparka gitmedik atlar at olup haçlarını çıkarırken
Nasıl olsa mesafelerimiz yok Rennes kadar

-Enes Bozkurt

29 Ocak 2020 Çarşamba

Sana katılıyorum gülerken

Bukowski'nin yazarken dinlediği şarkıları dinliyormuşum her gün
Mariage d'Amour dinlemiş midir acaba hiç
Konuyu burdan tatlı Lilith'lerime nasıl bağlarım bilmiyorum
Ahşap bir evham çarşaflaşıyor kulağımda
Burası bir hastane ve biz toplantıdayız
Be quiet!

Bak şimdi bir Sibiryam daha var
Önceki Çarlığındı gerçi benim değil
Sonra devletin bi Sibiryası vardı
Kaç güvercin uçar orada sayalım mı?

Bak 1 yıldız 2 yıldız 3 yıldız tam 7 yıldızım var
Melodileşiyor masamın üstündeki kitap
Kızılay'da piyano çaldırıyorum iyi ki
Şarkı Ankara'ya deniz getirebilir
Bahçelievler'de yerin altına gömmüşler:
2 okyanus

Rüyana girip şanslı rakamları söylüyorum
Bunu öyle farzet:4 06 8
Bul istiyor ama bir yanım eski varoş renkleri
Bu arada Valkürler özgür müydü?

Devil's Trill Sonata, Carmina Burana
Bukowski tanısa evinden içeri almazdı beni
İzmir Şarabı getirirdim oysa
Pek şarap sevmem

-Enes Bozkurt

Hepsi lacivert kahverengi yok

İnsanlarda bi alışılamamışlık var
Vazcığım çok hızlı hareket ediyor bu günlerde
Geçip gidiyor aniden
Her iki elimin ortasında birer parmak var
Her birinize yetişemem

Şiir yazarken dinlediğim şarkıyı durdurtacak kadar pişman eder Havva'nın bazı hemcinsleri

Lilith saçlarını boyadı cehennemden kaçmakta
Giritli minik bir it göremiyorum
Ah Kritimu...

Lilith gözlerini çıkarmazdı eskiden
Aniden kaçırmış olmalı
Çünkü oralarda pek deniz bulamazsın

Teolojik tartışmalara girmiyorum artık
Sadece; şayet varsa Allah belalarını versin
İdeoloji, demokrasi bunlar boş şeyler, sıkıcı şeyler
Tozpembe dünyamızın hayalini kuralım

Dünyada cehennemi yaşatmak zorundadır dünyada cehennemi yaşayan cehennemlik dünyalılar
Cehennemdir dünyamız da
Cehennem dünyamızda, cennet yok

Neyse ben gidip diğer Lilithlere bakayım

-Enes Bozkurt

28 Ocak 2020 Salı

Alakasız olacak Migros'un adı

Yalnızlık bazen güzeldir
Terasta sigara içerken
Kimseye tabi değilsin;
Bulutlar minareye yaklaşmış
Kulaklığım Kaliforniyalaşmaktan bahsederken
Öbür taraftan
Çatılar çiçeklerimle yakınlık kuruyor

Orhan Veli nasıl yazardı bu manzarayı
Benim terasımdan Beykoz'u izlerken misal
Bukowski yazardı ki "tears"
Mağara mağazası

İçeri geçiyorum postmodernleşmemek üzere

Gece 4de bir şeyler bildirirdi aslında telefonum
Artık sessiz sakin davranıyor
Benimle aynı ruh haline bürünür her defasında
Ama o da biliyor
Bu yazdıklarım tutmaz

-Enes Bozkurt

27 Ocak 2020 Pazartesi

Kutsal olan İnek değil yazardı

Bak ben biraz şiir yazdım
Hem bak ben deneme de yazardım
Şarkı yazdım, sana şarkı yazdım
A hayır... hayır, sana yazmamıştım
Ama sana da yazarım
Sen ne zaman istersem
Tanrı'ya hikaye yazdım
Bir gün Tanrıları da esgeçmeyeceğim
Bak ben kendime roman da yazdım
Ve sildim
Romanın adı "Sen" değildi
Zaten İzlanda'da da geçmiyordu oğlum
Honolululu bir ailenin Honolulusunu anlatmadı
Böyle iyi; hava
Bak ben bir şiir daha yazdım
Biraz "tsilaer" oldu sanki

Bunları esgeç de güvercinlerden bahset sen
Sonuçta İstanbul mu İzmir mi ne bir kent varmış buralarda bir yerde
Ne saklayayım kalbimden kömürü
Rengarenk bir dünyamız var his körü
Osangel Les, ama dünya diğeri
Söküp kanatlarından taşıyacağım Konak Pier'i
Bu söylediklerim bir hülya değil diyedir
Çok fazla latife yapar halife sahi

Sahi, nerde o kelimenin anlam bütünlüğü

-Enes Bozkurt

'yaz-' an ar ın ı -ar

Önümde boş bir sayfa
Biraz Bukowski okuyup yazardım belki
Biraz "moody"leşmek için.
E aksi olmak gerek

Ne desem pay kapar insanlık
Hangi ampülü söndürebilir miyim
Ya da bi ışık yanardı dostumun beyninde
Düşün netronlar iletişime geçerdi
Ve hareket,,,

Asla ilk hareket düşünceyi noktalamaz

Mahşerden bahsetmiştim
Sen kimdin? Senden bahsedemem sevgilim
Bir günüm çetrefilli değil;bir senem, bir ayım
Neyi yansıtmalıydım?

Gerçek dışı olamayacak kadarcık gerçeğim
Maalesef...
Yakıp yıkamam da sayfalarımı
Bir ışık yakıp, yıkmam belki
Kim neyden bahseder saat üç buçukta
Güneşi daha yakmadılar

Şimdi kafayı yiyip yazma vakti
Han'k'over bu sabah bizatihi

-Enes Bozkurt

Şart mı asfalyalar şayet

Bak mesela uzun zaman oldu
Bir şiiri baldırlarından tutup kaldırmayalı
Biri pasaportumdan tutup atsa beni
Kadıköy'de kumsal yerken kumral bir akşam

Zannederim ki ingilizcem bazen atak yapıyor
Biraz Lucifervarileştiğim zamanlarda
Geceler sözel ve gündüzler sayısal bile değil
Matematik sabah karşıma çıkıyor
Yani bir kutu içindeki bir kutu içinde
Ve rastgele basıyorum bazen tuşlara
Fortes fortuna adiuvat!

Tırnaklarım uzuyor
Uyusam da uyumasam da hayat zor
Şimdi bir dizi yılgınlık daha biterse
Tekrar şiirimin başına dönebilirim
Ve almam gereken dersler var
Tamamı okul dışında

Bazen senden bahsetmek lazım gelir
Övgü yağdırmayı severim misal
Mesela gözlerin kırmızı olsaydı erotizminden bahsederdim
Cehennemden ve sıcaklığından
Gözlerin pembe olsaydı elbet bir şey bulurdum benzetecek
Gözlerin yeşil olsaydı küflenmiş diyebilirdim
Ya da yosun tutmuş, ve ya daha şairane
Gözlerim siyah, ve birini gönlüme verebilsem
Gönlüm kararırdı keza gönül gözüm yok

-Enes Bozkurt

26 Ocak 2020 Pazar

Merhaba demekle geçiştiriyorum

Süreya şiirim erotiktir der
Biyoloji ya fenotiptir ya genotiptir der
Gece olunca yazmaz sadece
Sadece gece olunca değil, tek kurşunluk can

Yazmak kötüdür seni seçtim
Bunu defalarca söyledim biliyorsun
Batmayan günde, kankırmızı ülke
Ne olacak biliyor musun?

Nereden geliyorlar bilmiyorum şu an
Atlarında uykusuzluk var
Biraz uykusuzluk kaç gramer hatası demek
Atlarınızı parkedin lunaparka! Eğlenicez
Bahsi geçen bu şehirde...
Saat iki olunca muhteşemleşir gerginliğim
Gorgeous!

Ne yapmışlardı?
Sol omzumdan uzanan bir metro var
Konak'ta konağımız
Karşıyaka da karşı yakada
Ya boğazımda can kalmadıysa?
Saçma saçma saç saçar saçak
Walter Bishop saçak denince unutuyor
Tanımazsın.

-Enes Bozkurt

Klavyem Kiev'e siyah beyaz gri

Salinger panzer tümeninden okul yapıyor
Yüzbaşıya bekçi diyor
Ayrıntılara takılmamak gereklidir
Sen takılırsan ben biterim herhalde
Yazacak neyim kalır?

Soru işaretleri bir orda bir burda
Biliyor musun sorun işaretleri değil
Bu biraz... Hani anlarsın ya
"dimi dimi" gibi gibi ama
Tam öyle sayılmaz
Mukavemet tutar evet ayakta

Küf yok sende
Yosun yok
Ayrılık eflatunla temsil edilmedi hiç
Gözlerinde özgürlük yok

Farkettin mi bilmiyorum ama yaşlandık
Sana çok soru soruyorum çünkü
Çünkü daha sormadıklarım var
Eğer onlar çarpıp topladıklarım olursa
Çarşaf ve minderlerden şiir toplayamam
Bundan hep şöyle bitiriyorum:
İlahi bir kudretin çakralarından biri olmalısın

-Enes Bozkurt

25 Ocak 2020 Cumartesi

Sehr gut uyar sadece bir tur

Neler kaçırdık kader yüzünden
Böyle bir giriş nasip etti
Basmane'de bir karış aklım vardı
Çünkü orada bir kere aklıma gelmiştin
Oysa orası sana çok uzak
Nasıl gelebildin benim için

Sigara yakarken hiç seni düşündüm mü?
Hayır, ben böyle şeyleri dert etmem
Gençliğimi yakarken bazı saçmalıklar uğruna
Ne düşündüm biliyor musun?
Belki de seni

Seni inanamayacağın yerlere saklıyorum
Mesela bir şair ismine
Mesela bir dize sonuna
Roma askerleri hiza alıyor
Vikingler Thor'un vurmasını bekliyorlar

Yasa kuruyor cumhuriyetin kralları
Peki bu etikse de etiketinde yasal yazmıyor
İmparatorluklar cumhuriyetle yönetiliyor
Yine de bir kıtanın bekçiliğini üstlenmek konusunda Rudolf Schmidt'den daha emin görünüyor sayılmam herhalde

Bir terazi bir şeyi ölçerse bir terazidir
Etik diye bir şey farazidir
Aklıma saçların dolanıyor

-Enes Bozkurt

24 Ocak 2020 Cuma

Ahşap pantolonlarım biraz avare

Uyku tutmayınca beni bir şiir tutuşturuyorum
Bir gri deniz parlıyor gümüş
Bugün o günmüş
Hani haritaların harp alanı olduğu

Hani yüzünde gülümseme var ya
Hangi tanrıçanın mirası bilmiyorum
Öğrenmek için Heimdall'ı Yunanistan'da bulmam gerek
Gözlerinde ne madeni var?
Yoksa tüm bunlar yağmur yağacak mı demek

Hayır ben sadece bir şeyler fısıldamak istedim
Toprak yağacak kısa çelikten
Kısacık enstrümanlar takıyorum kaskıma

Sen şiir olduğunu bilemezdin eskiden
Zaten bu şiir de çok eski aslında
Yalnızca şimdi yazıyorum
...
Orhan Veli olmak gerek

Şimdi biraz aydan yüz buluyorum
Onda yaşlı bi surat var
Bilge midir bilinmez bir birimin bilginleri
Aydan yüz buluyorum, başka bir şey bulamıyorum
Yüzün yüz yüzü yüzer
Yüz yüzden güzel

-Enes Bozkurt