15 Şubat 2020 Cumartesi

Buna ne diyebilirim ki?

Odamın fransız penceresinden
Turuncu perdelerinden
Ahşap kapısından
Duvara sabitlenmiş kitaplığından
Ve altındaki gitardan
Bavuldan
Çalışma masasından
Duvara asılı; kırmızı, neden kırmızı bilmiyorum ama kırmızı, Alsancak tabelasından
Minyatür saat kulesinden
Bozuk saatinden
Dolabından ve o dikdörtgen oda arkadaşımın aynasından, boynundan eksik olmayan üç yıldızlı siyah Alman atkısından
İçindeki sarı kırmızı formalardan
Olmayan anahtarlığından
Lise fotoğraflarımdan
Ben bunları yazana kadar başlayıp biten Mariage d'Amour'dan
Yeşil kırmızı beyaz takdim bayrağından
Hala odamda yankılanmakta olan Chopin'den
Yatağımın başucundaki dizüstünden
Prizden
Yerde yığılıp kalmış, ölü bir hayvan gibi yatan siyah sırt çantasından
Bir yerlerde asılı olan künyeden ve yahut da girişe asılmış, karanlıkta ortamın rengine bürünen hırkalardan, ceketlerden
Ayağımın altındaki boşluktan
Sırtıma dokunan çarşaftan,
Tavanımı ilk defa böyle görüyorum.
Duvarlarım bej ama bu odanın gökyüzü statüsünde beyaz bir tavanı...
Angajmanları motifli,
Tütün kokusundan
Şu sağ tarafımda duran mikrofondan
Kullanmayı sevmediğim enteresan lambasından
Hissettiklerinden
Birlikte kaçtıklarımızdan
Birlikte konuştuklarımızdan
Süslü bir kadın misali geceleri birlikteyiz hep onunla ya, buna alınışından
O beyaz deri sandalyenin bu odaya alınışından
Tam 4 buçuk saat uyuyamadım

-Enes Bozkurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder