16 Şubat 2020 Pazar

Hasretin nüfuz eder tenime

Batı denizinde altın saçan güneş değildi gözlerin?
Beykoz'dan Eyüp'e oksijen de taşımazdı??
Sırtın da romantikleşmezdi, omzun da
Gözlerin, ne bir körfezdi ne bir boğaz
Ne Ege'ydin sen ne Karadeniz

Ne Ege'ydin be!
Öyle sıcaktı ki hangi bir bakışın
Müziğini mi özlerdim esintini mi bilemezdim
Bir burnun vardı öyle
Burnunun altı umut Çeşme'si
"Gel Bayan Hera'ya gidelim"

Ah o yarımadaydı
Işıklar giderse seni tutarım gönlüme
Paramparça bir sigara olur melankoli
Kuşlar uçuşursa burnunda...
Bu Ada'da eski aşklarım yaşıyor

Bir şiiri bitirmek için bir kedi geçmemeli
Susarsa alarm gece karanlığında
Arabandan inip ben ve bir dolap dolusu karanlık
Tekrar hava aydınlanır ve ben sensiz olduğumu anlarım
Karanlık böyle iyi, Tanrı ışığı iyi mi yaratmış?

Bilmiyorum, ben, böyle olmasını istemedim
Tanrı yanılgısını kimler yaratmış?
Arkadaşım bir parka bakıp geçmişle hüzünlendiğinde
Ben o parkın yoluna ağlamaklı bir ruh halimden pişmanlık kusacağım
O buluştuğumuz sokağa gitmeliyim bir an evvel
O sokakta şiir okuyamamıştım en son sana
Yazıp ezberlediğim...

-Enes Bozkurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder